Tunceli’nin çeşitli kesimlerindeki eski mezarlıklarda, günümüze kadar kalan tarihi mezar taşlarında kültürel geleneklerin sürdürüldüğü görülmektedir. Yörede at-koç-koyun biçimindeki mezar taşları, Akkoyunlular dönemindeki Türkmen geleneğine tanıklık etmektedir.
Tunceli yöresindeki eski mezarlar ya bir tepe üzerinde ya da köyün ya da mezranın üst tarafında yüksekçe bir yerde bulunmakta olup, mezar taşlarına işlenen motiflerde geleneksel örf ve adetlerin yanı sıra dini ve mitolojik unsurları da görmek mümkündür.
Tunceli ilinde bulunan at-koç-koyun mezar taşları genellikle ayakta durur vaziyettedir. Sade bir şekilde işlenmiş heykellerin bir kısmının üzerinde kılıç, bıçak, sadak, çevgan, kalkan, hançer, dokuma tezgahı, şiş, herek, çatal gibi eşyalara ait kabartma figürlerin yanı sıra çeşitli hayvan ve bitki figürleri de yaygın olarak kullanılmıştır. Bu figürler yalnız bezek olarak değil, orada yatan kişinin cinsiyeti, toplumsal konumu ve mesleğini de belirten figürlerdir. Kılıç, kalkan, at, ok, koç, tüfek, tabanca, bıçak gibi şekiller mezar sahibinin erkek olduğuna ve yiğitliğine işarettir. Kandil, terazi v.b. şekiller din adamlarına; iğne, sap, küskü, el gibi figürler ise kadınlara aittir. İbrik ve tepsi gibi figürler cömertliğin ifadesidir. Bazı mezarlarda görülen Zülfikar (Hz. Ali’nin Kılıcı), güneş kursu gibi şekiller de orada yatan kişinin alevi inançlı olduğuna işarettir.
Tunceli coğrafyasında hemen her yerde görülen, kayalardan oyularak tek parça halinde yapılan ve 200 ile 300 kg. arasında değişik ağırlığa sahip olan bu at-koç-koyun biçimli mezar taşlarının bazılarının yapılan araştırmalara göre 250-300 yıl önce yapıldığı tespit edilmiştir.