Tunceli toplumunun önemli gelenek ve göreneklerinden birisi de cenaze törenleridir. İnanışa göre Allah’tan gelen ölüm haktır. Ölümden hemen sonra ölünün çenesi bağlanır. Elleri de göğsünde bağlanır. Ölüm hadisesi duyulduktan itibaren kapı komşular ve yakın akrabalar toplanarak herkes elinden gelen yardımı yapmak için bir hizmet yarışına girerler. Bir yandan mezar hazırlanırken bir yandan da cenaze yıkanıp tabuta yerleştirilir. Genelde kadınlar sesli bir şekilde ağıt yakarlar. Defin öncesinde hocanın önderliğinde cenaze namazı kılınır. Hoca dua okurken, törene katılan herkes tabutun üzerine para atar. Toplanan para ile hocanın ücreti ve araç gereç masrafları karşılanır. Defin işleminden sonra hizmeti geçen insanlara gerek ölü evinde gerekse komşu evlerinde hazırlanan yemekler törene katılanlara ikram edilir. Daha sonra ölü sahibine başsağlığı dilenir ve herkes dağılır. Ölü sahibi üçüncü günde bazı yiyecekler hazırlayarak mezara gider, dualar okunur. Ayrıca ölüm olayının kırkıncı gününde ölü sahibi hayrını verir. Bu nedenle helva pişirilip mezar ziyaret ediler ve yine dualar okunur.
Yörede “insan öldüren Hakkın binasını yıkmış gibidir” inanışı hakim olduğu için katil olanlar ne cemaate alınır ne de Cem’e.