Tunceli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Cami ve Türbeler

Yelmaniye Camii (Medrese Camii)

Çemişgezek ilçe merkezi Tepebaşı (Medrese) Mahallesi'nde, ilçeye hakim bir tepede bulunan caminin Timur zamanında Emir Taceddin Yelman bin Keykubat bin Halit el-Kürdi tarafından Hicri 800-809 tarihleri arasında medrese olarak yaptırıldığı sanılmaktadır. Kitabesinde;

“Emere-i bi imaret ül medresetü’l mübareketü el Melik-ül Adil Tacüddin Yelman bin Keykubad bin Halid el kürdi fi eyyami Timurhan min Maveraünnehir haledallahu devlet hüma Sene sitte semane. Hicri 806” (Bu mübarek medresenin yapımını adil yönetici Kürd Halid oğluKeykubad oğlu Tacüddin Yelman, Timurhan -Allah ikisinin de saltanatını daim kılsın- zamanında emretti.)

Sonradan cami olarak kullanıldığından Medrese Camii diye de bilinir. Devamlı onarım ve değişiklik yapıldığı anlaşılan yapının çevresinde bazı ek yapıların izleri bulunmaktadır. Güney kısmında uzanan temel kalıntıları caminin bir yapılar topluluğu içinde kaldığını göstermektedir. Güneydeki ana bölüm, öğretimin yapıldığı medrese, kuzeydeki bölüm ise, öğrenci odaları, aşhane- imaret gibi mekânlardır. Eğimli bir alanda kesme taştan yapılan caminin batı cephesindeki eyvan biçimindeki taç kapısı, özgünlüğünü koruyabilmiş tek bölümdür. Özenli taş işçiliği ve boyutlarıyla anıtsal bir görünümü olan giriş, geometrik bezemeli kuşaklarla çevrilidir. Giriş kapısının iki yanındaki sekizgen, geometrik bezekli sütunlar, kapının açılmasıyla, kendi ekseni etrafında dönmektedirler. Cami tek kubbeli olup minaresi yoktur. Mihrabın etrafı yeşil çinilerle süslüdür. Çini ile taşın bir arada kullanıldığı göz alıcı mihrabın yanındaki minber yalındır. Cami, Selçuklu ve Osmanlı mimari tarzları arasında bir geçiş yapısı niteliğindedir.

Süleymaniye (Kale) Camii

Caminin yapım tarihini veren herhangi bir kitabe olmadığı gibi tarihi kaynaklarda da yapı hakkında bilgi bulunmamaktadır. Yapı plan, malzeme ve teknik özellikleri itibariyle değerlendirildiği takdirde Büyük Selçuklularla başlayan ve Artuklularla devam eden Bölgesel mimari tarzını yansıtmaktadır. Yörede “Çaldıran Savaşı”ndan (1514) sonra Yavuz Sultan Selim tarafından Pir Hüseyin’e verilen Çemişgezek’te yapılaşmanın arttığını bilmekteyiz. Bu nedenle Süleymaniye Camisinin muhtemelen XV. ya da XVI. Yüzyıllarda inşa edilmiş olduğu söylenebilir.

İlçedeki tarihi eserler arasında en büyük yapı olan caminin mimari özellikleri Selçuklu tarzını yansıtmaktadır. Arazinin özelliğinden dolayı birkaç basamak inilerek esas mekâna varılır. Bu cami XVIIIyüzyılda yeniden yapılırcasına onarılmış ve orijinalliğini bütünüyle yitirmiştir. Kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Caminin sadece kapısı aslını koruyarak günümüze kadar kalmıştır. Caminin tek parça tuğladan inşa edilen ve orijinal yapısından kalan tek şerefeli ve oldukça geniş çaplı olan çinili minaresi ise tamamen sıvanmış ve bu özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Bu bakımdan minareden yola çıkarak yapımını tarihlendirmek de mümkün olamamıştır. Cami kesme taş ve moloz taştan dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. Üzeri toprak dam ve çatı ile örtülüdür. İbadet mekânında dikkati çeken bir özellik görülmemektedir.

Uzun Hasan Türbesi

İlçenin girişinde, Tekya Mevkiinde, blok bir kaya üzerine inşa edilmiş halk arasında Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’a ait olduğu sanılan türbenin kitabesinde yazılan bilgilere göre aslında türbenin 1572 yılında Behlülbey oğlu Şah Bey ve iki oğlu için yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Giriş kapısı üzerinde yer alan iki satırlık kitabesinde;

“Emera bi-imareti hâzihi rav datirş-şerif el merman Hatun binti’l- masum ummhuma Şah Bey ve Cihan Şah Bey ebnau Muhammed Bey bin behlül bin Hüseyin el mekki fi sene 980.”  (Hüseyin Mekki Bey’in oğlu Behlül Bey’in oğlu Muhammed Bey’in çocukları olan Şah Bey ve Cihan Şah Bey, kızları Masum kızı Merman Hatun için bu şerefli tübeyi 980 senesinde yapmayı emretti.)

Türbe iki katlı olup alt katta cenazelik vardır. Doğal kaya üzerinde sekizgen planlı iki katlı tamamı kesme taştan yapılan türbe içten ve dıştan piramit çatı ile örtülmüştür. İç mekan kuzey ve batıda birer pencere ile aydınlatılmıştır. Kültür Bakanlığı tarafından 1971 yılında restore edilen yapı, Selçuklu mimari tarzını yansıtan seçkin bir yapıdır.

Ulukale Camii

Çemişgezek Ulukale Köyünde bulunan cami evler arasına sıkışmış moloz taştan bir yapıdır. 1793’te yapılan camiye sonradan eklenmiş son cemaat yerinden girilmektedir. Giriş kapısı orta eksen üzerinden olmayıp yana kaydırılmıştır. Ana mekân ayaklarla, enine dört nef’e bölünmüştür. Düz dam örtülü yapının içi de, dışı da yalındır.

    

Eski kayıtlardan öğrenildiğine göre, Diyarbakır’da Valilik yapan Yusuf Paşa’nın vakfı olup, Hicri 1208 (1793–1794) yılında yaptırılmıştır.


       Kesme taştan yapılmış olan camiye XIX. yüzyılda eklenen beş bölümlü, yuvarlak kemerli ve tonoz örtülü son cemaat yerinden girilmektedir. Giriş kapısı eksen üzerinde olmayıp, kısmen yana kaydırılmıştır. İbadet mekânının ortasında üç kalın paye bulunmaktadır. Yapı enine olarak dört, mihrap yönünde dikey olarak da iki sahna ayrılmıştır. Ortadaki payeler, doğu ve batı duvarlarını kemerlerle bağlamıştır.

 
       Cami eğimli bir arazide yapıldığından ibadet mekânını aydınlatan pencereler batı duvarına açılmış, doğu duvarındaki tek pencere ise yukarıya alınmıştır. İbadet mekânının ortasındaki üç payeden ötürü giriş kapısı gibi mihrap da doğuya kaydırılmıştır. İbadet mekânının üzeri tonozla örtülüdür. Mihraba yakın bölümün üzeri kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Yanındaki taş kaideli, çokgen gövdeli ve tek şerefeli minaresi daha geç dönemde yapılmıştır.

Ferruh-Şad Bey Türbesi

Çemişgezek İlçesi, Ulukale Köyü yakınında tarlalar arasında bulunan kesme moloz taş ve tuğladan yapılan türbe bu türbenin kapısı üzerindeki Arapça kitabesinden öğrenildiğine göre zamanında yöreye hakim olan Emir Ferruh Şad Bey için 1551 (Hicri 957) yılında yaptırılmıştır. Kitabenin okunabilen bölümleri şöyledir:

 
“………………………….
Hâzâ merkad el-Emir el-Mükerrem, Sâhib el-tabl ve’l-âlem, el-Emir Ferruh-Şâd Big…
İbn-i’l-Emir el-merhum el-magfur……el-Emir Hac Rüstem Big
Tâbe serâ-hün ve ca’ale-l-cennet misvâ-hün fi şehr Zi’lhicce…. Sene 957 (1551).”


       Yapı altta mumyalık, üstte mescit bölümüyle Selçuklu türbe geleneğini taşımaktadır. Türbe kesme taştan sekizgen planlı olarak yapılmış, üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbe kaplaması dışında oldukça sağlamdır. Sivri kemer içindeki girişin karşısında mihrap yer alır. Türbenin gövde kısmının altında, ortasında ve üzerinde kırmızı kesme taşlardan üç sıra halinde şerit yapılmış ve böylece cephe hareketli bir görünüm kazanmıştır. Giriş kapısı ile iki yandaki pencerelerin üzeri hafif sivri kemerlidir. Kemerlerin içerisindeki pencereler düz taş hatıllıdır. Girişin karşısında mihrap bulunmaktadır. Ancak türbe zemini sökülmüş, duvarların sıvaları sökülmüştür. Bu nedenle de içerisinin bezeli olup, olmadığı anlaşılamamıştır. Türbenin altında mumyalık kısmı bulunmaktadır. Çevresinde bazı tarihi eser kalıntıları ve mezar taşları bulunmaktadır.

Elti Hatun Camii

Mazgirt ilçe merkezinde İslam Mahallesinde bulunan caminin iki kitabesi bulunmaktadır. Camin taç kapı üzerine bulunan ve bugün okunamayacak şekilde tahrip olan yazıtından yapının 1252-1257 yılları arasında Mengücek soyundan Divriği Beyi Süleyman Şah'ın torunu Ahmed Şah'ın kızı Elti Hatun adına yapıldığı anlaşılmaktadır. Kuzey cepheye bitişik çeşme üzerinde yer alan ikinci kitabede;

“Hazihi-i aynu rahmeten ve gaysen şeb dethan kermad-din zuhra fe cemiul-enumi tehdi lehuş şükre ve rabbin sima kallihücera.”(Bu çeşme bir rahmet yardımı olmak için yapılmıştır. Bütün yaratıklar O’na teşekkür hediye etmektedirler. Semanın rabbi ona bol ihsan etsin.)

Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen plan şeması gösteren caminin tamamı kesme taş malzeme ile inşa edilmiştir. Doğu cepheden girişi bulunan yapı, dikdörtgen harim ve bunu kuzeyine bitişik, dört yönden kapalı kare son cemaat yerinden oluşmaktadır. Güneydeki altıgen mihrap çıkıntısı ile son cemaat yerinin kuzeyindeki çeşme, yapıya devinim kazandırır. Derin bir niş biçimindeki çeşme çıkıntısı, beş sıralı mukarnaslarla bezelidir. Mahfil kapısı ise mukarnaslar dışında yalındır. Ana mekândan daha yüksek olan son cemaat yerinin en önemli bölümü, doğudaki iç içe iki niş biçimindeki taç kapısıdır. Tonoz örtülü son cemaat yerinden taç kapıyla yine tonoz örtülü üç bölümlü ana mekâna girilir. Yapıdaki pencereler oldukça düzensizdir.

Elti Hatun Türbesi

Mazgirt ilçe merkezinde yer alan sekizgen biçimli türbe, 13. yüzyıl eseri bir kümbettir. Günümüze kadar birçok onarım geçirerek gelen Elti Hatun adına yapılan tek katlı sekizgen gövdeli türbenin üst örtüsü dıştan sekizgen piramidal külahla kapatılmıştır. İçinde ikisi büyük, biri küçük olmak üzere üç tane mezar bulunmaktadır.

Gölbağı Ermeni Kilisesi

Mazgirt’te bulunan Gölbağı Ermeni Kilisesi kesme ve moloz taş karışımı bir yapı olup, dört yapraklı yonca planındadır. Beşik tonozlu girişten, kubbeli ana mekâna girilir. Doğudaki apsis yarım kubbeyle örtülüdür. Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen kilisede, 18. yüzyıla ait olduğu sanılan freskler bulunmaktadır. Tescilli olan kilisenin tavanı çökmüş olmakla birlikte duvarları halen sağlamdır.

Sungur Bey Camii

Pertek ilçesinin güneyinde, Murat Irmağının kıyısında 1569 yılında yaptırılmıştır. Yapı üzerinde bugün herhangi bir kitabe mevcut değildir. Ancak Sungur Bey Camisinden alındığı belirtilen ve Harput Müzesinde bulunan beyaz mermer üzerine sülüs yazılı kitabede “Ve kad, Büniye fî eyyâm’ül-saltanâtı es-Sultânü’l-mufahham vel’hakânü’l-mua’zzam melîk’ül Rum ve’l-Arab’ül ve’l-Acem Sultân Murad Hân bin Selîm Hân halle dellâhu mülkehû benân hâza fahrü’l-enâm Sungur Bey bin Rüstem Bey bin Hüseyin Bey Pertek, ellazi gaferehü zunûbehüm fi 985”. Yazmaktadır. Türkçesi; “Rum, Arap, Acem Sultanı Selimhan Oğlu Sultan Murad zamanında Pir Hüseyin oğlu Rüstem oğlu Sungurbey tarafından yaptırılmış, Allah günahlarını affetsin sene 985. (Miladi 1569)”

Üç kubbeli son cemaat yeri ve tek kubbeli ana mekândan oluşmaktadır. Son cemaat yeri ile minare, iki renkli taştandır. Taç kapı ve mihrabın taş işçiliği çok özenlidir. Pencereler, sütunlara oturmuş sivri kemerlerle çevrelenmiştir. Cami, çok kuvvetli süsleme tekniği ile Türk mimari tarzı tezyini sanatının ender yapılarından biridir.

Sungur Bey Camii, bu bölgenin Keban Baraj Gölü suları altında kalmasıyla, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Restorasyon Bölümü tarafından taşları numaralandırılmak suretiyle Pertek ilçe merkezine taşınmış ve burada yeniden monte edilerek kullanıma açılmıştır.

Çelebi Ağa Camii

Pertek ilçesinin güneyinde, Murat Irmağının kıyısında giriş kapısı üzerinde bulunan kitabeye göre 1569 yılında Ramazan ayında yaptırılmıştır.

Giriş kapısının üstünde Arapça silüs hatla yazılan kitabede “Emera bi’imareti hâzihi’l-mescid’ş-şerife el mubâreke ani’l-ekremi Çelebi Bey bin Ali Koca hacili gafferallâhü zünû beümâ fi tarihî şehr-i Ramazan sitte ve seb’în ve tis’a miete 976”. Türkçesi, “Bu mübarek camii şerifin yapımını koca hacili Ali oğlu Çelebi Bey emretmiştir. Allah onların günahlarını affetsin. Tarih 976 yılı Ramazan ayı (Miladi Şubat-Mart 1560)”

Pertek ilçesinin güneyinde, Murat Irmağının kıyısında 1570’te yaptırılmıştır. Kesme ve moloz taştan yapılan cami, üç kubbeli son cemaat yeri ve tek kubbeli ana mekândan oluşmaktadır. Ana mekânın batısında yer alan beşik tonozlu mekânın duvarında eyvanlı çeşme ve minare vardır. Çeşme, minare ve son cemaat yeri duvarları, iki renkli kesme taştan yapılmıştır.

Çelebi Ağa Camii, bu bölgenin Keban Baraj Gölü suları altında kalmasıyla, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Restorasyon Bölümü tarafından taşları numaralandırılmak suretiyle Pertek ilçe merkezine taşınmış ve burada yeniden monte edilerek kullanıma açılmıştır.

Sağman Camii

Pertek ilçe merkezinin kuzeyinde, Pertek’e 20 km. uzaklıkta bulunan Sağman Köyündeki camiyi, 1555’te Keyhüsrev Bey’in oğlu Salih Bey’in yaptırdığı sanılmaktadır. Renkli taşlardan yapılmış taç kapıdan dörtgen planlı ve kubbeli ana mekâna girilir. Sekizgen kasnağa oturan kubbenin üstü taştandır. Minareye cami dışından çıkılmaktadır. Yanındaki altıgen planlı türbe, renkli taşlardan kuşaklarla bezelidir. Yakın zamanda restore edilen Sağman Camii giriş cephesindeki mermer ve somaki taştan yapılmış sütunlar bugün yerinde mevcut değildir. Giriş kapısındaki oyma işçiliği, çok özenli ve dikkat çekicidir. Camiye bitişik tek parça mermerden yapılmış ve üzerinde otuzdan fazla çeşme olan bir sebil bulunmaktadır.

Mahsume (Besime) Hatun Türbesi

Pertek İlçesi, merkez Soğukpınar Mahallesinde mezarlık alanı içerisinde yer alan türbenin yapım tarihini veren herhangi bir kitabe olmadığı gibi, kaynaklarda yapıyla ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Türbe, çevrede bulunan diğer türbelerle plan ve malzeme yönünden benzerlik gösterir. Bu verilere dayanarak türbenin yapım tarihi olarak XV.yüzyıl sonu XVI.yüzyıl başı olarak tahmin edilmektedir.

Harap durumdaki üst kattan kalan izlerden anlaşıldığı kadarıyla sekizgen planlıdır. Doğu ve kuzey kısımlarda birer yarı yıkık duvar kalıntısı bulunmaktadır. Bu kalıntılarda ana yönlerde birer yuvarlak kemerli açıklık bulunmaktadır.